AKP İLE İMAM NİKAHI KIYAN ÖZGÜR ÖZEL’İ TÜRK SEÇMENİNE ŞİKAYET EDİP CHP’Yİ BU YANLIŞTAN ALIKOYACAĞIZ.

Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, Zafer Partisi’nin Türkiye gündemine ilişkin görüşlerini paylaştı.

Azmi Karamahmutoğlu: Bu hafta aslında gecikmiş olan, hasadı başladığı halde açıklanmayan hububat ve bakliyat fiyatlarını bekleyerek geçiriyoruz. Tarım Bakanlığı başta buğday olmak üzere taban alım fiyatını hala açıklamış değil. Buğday taban alım fiyatının kararlaştırılacağını ne fiyat verileceğini Türk çiftçisi gibi bizler de merakla bekliyoruz. AKP hükümeti Türk çiftçisine Ankara penceresinden mi yoksa daha farklı perspektiften bakan kararla mı buğday taban alım fiyatını belirleyecek, bu bizim için ve AKP politikaları için belirleyici olacak. Seçimler geçtiği için çiftçinin göz ardı edildiğini görüyoruz. Hükümetimiz bilmeli ki sizin seçim derdiniz biter fakat vatandaşın geçim derdi bitmez. Artış fiyatının enflasyonun altında olmaması gerekir. TÜİK’e ısmarlanan rakamlar, oranlar olmamalıdır. Piyasanın gerçek enflasyon rakamları olmalıdır.

“Tarımdaki Türk nüfusu sizin ensar, muhacir güzellemesi yaptığınız yasadışı kaçak nüfusa bakmak zorunda değil.”

Türkiye, dünyanın en fazla kaçak ve sığınmacı barındıran ülkesi haline getirildi. Ülkeye doldurduğunuz milyonlarca kaçak nüfustan esirgemediğiniz bonkörlüğünüzü, bugüne kadar 160 milyar dolar harcayarak esirgemediğiniz bonkörlüğünüzü, Türk çiftçisi için de bekliyoruz. Sıra tarımla uğraşan vatandaşlara geldiğinde Türk çiftçisine geldiğinde bonkörlüğü bırakıp pek bir cimri olduğunuzu görebiliyoruz. Türk çiftçisinin sırtından topladığınız vergilerle yabancılara, kaçaklara, sığınmacılara bakıyorsunuz. Tarımdaki Türk nüfusu sizin ensar, muhacir güzellemesi yaptığınız yasadışı kaçak nüfusa bakmak zorunda değil. Türk çiftçisi gelir düşüklüğünden dolayı kendi ailesine bile bakamaz durumda.

“AKP hükümeti sığınmacı, mülteci turizmine mi başladı?”

Ülkemize bu kötülüğü neden yaptığınızı bilmiyoruz. Gizli ajandanızın ne olduğunu size oy veren seçmen bile bilmiyor. Bu kötülüğü her bir projede el yükselterek sürdürmeye devam ediyorsunuz. Şimdi de turizm sektörüne el atarak aynı kötülüğü sürdürmeye devam ediyorsunuz. AKP hükümetine ve Turizm Bakanına sormak istiyoruz; 1 Alman turist kafilesi tatilini Yunanistan’da geçiriyor olsa Yunanistan’ın ardından kalan bölümünü Türkiye’de geçirmeye karar verse bu gelen turist kafilesi Yunan turistler olarak mı adlandırılır yoksa Alman turistler olarak adlandırılır? Peki, Ruanda üzerinden Türkiye’ye gelecek olan fakat Ruanda vatandaşı olmayan yolcular için Runadalı turist kafilesi diyebilecek miyiz? Şimdi de AKP hükümeti sığınmacı, mülteci turizmine mi başladı? Turizm alanında yeni sektör mü açtı? Turizm maskesi ile perdelediğimiz yeni kaçak ve sığınmacıları ülkemize doldurarak Türkiye’nin Türk nüfus çoğunluğunu seyrelterek ne yapmak istediğinizi anlamakta zorlanıyoruz. Sığınmacı ve kaçakların yerleşimci olmaya başladığı gerçeği gizlenemiyor.

Türk toplum yapısında yarattığınız kaos ve kargaşayı 2002 yılında ele geçirmiş olduğunuz iktidarı elden bırakmamak için bilerek ve isteyerek yapıyorsunuz. Bu kaos ve kargaşayı isteyerek yaratıyorsunuz ki iktidar ömrünüz uzasın.

“Vatandaş mutfağında tencere kaynatamazken buna sebep olan Anayasasın hangi maddesidir?”

Nüfus istilası, demografik istila yoluyla ülkemizde oluşturduğunuz kaos ve kargaşa ortamının daha da derinleşmesi için ele aldığınız ikinci bir uygulama ise Anayasa değişikliği çalışmalarıdır. 42 yıldır birçok maddesi çok kereler değişen fakat en çok da AKP hükümetleri döneminde değişen 1982 Anayasasının hangi konularda size engel olduğunu anlamakta zorlanıyoruz. Sokaktaki vatandaşın öncelikli derdinin geçim, hayat pahalılığı, yüksek enflasyon ve işsizlik olduğu bu ortamda bu sorunların çözümünde 1982 Anayasasının neye engel olduğunu anlamakta zorlanıyoruz. Vatandaş mutfağında tencere kaynatamazken buna sebep olan Anayasasın hangi maddesidir?

“AKP hükümetinin Anayasa ile değil aslında doğrudan doğruya Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, sosyal, üniter, milli devlet yapısına demir atma niyeti vardır.”

Eğitimde bir başka sorunun, çözümün Anayasanın içinde olduğunu biliyoruz. AKP işbaşında olduğu 22 yıllık süre boyunca bu alana hiç girmemiştir, hiç dokunmamıştır. Çünkü bu kuruluşu tepe tepe kullanmaktadır. 1982 Anayasası ile kurulan Yüksek Öğretim Kurumu’na leke dokunmaya AKP hükümetleri sivil, katılımcı, demokratik, kapsayıcı bir anayasa ihtiyacından söz ediyor. Oysa biz biliyoruz ki kendi politik doğrularını, AKP’nin dünya görüşünü Anayasamıza sokmanın peşindedir. Aynı şeyi milli eğitimde de denemiştir. Şimdi de müfredat değişikliği ile el yükselterek denemeye devam etmektedir. YÖK’ten sonuna kadar yararlanan YÖK’ün bile kurallarını daha da anti demokratik şekilde işletebilen AKP hükümetinin Anayasa ile değil aslında doğrudan doğruya Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, sosyal, üniter, milli devlet yapısına demir atma niyeti vardır.

Anayasamızın 66. maddesine dönük art niyeti vardır. Çünkü siyasal islamcı zihin dünyası Anayasamızdaki bu değerlerle bir arada yaşayamaz. Türk Devleti’nin Anayasasındaki kazanılmış haklarımıza yönelik saldırıya ilişkin AKP ile suç ortaklığı yapacak olan herhangi bir siyasi parti iyi bilmelidir ki ilk seçilmelerde Türk seçmeni tarafından cezalandırılacaktır.

“AKP ile gizlice imam nikahı kıyan Özgür Özel’i Türk seçmenine şikayet edip CHP’yi bu yanlıştan alıkoyacağız.”

Zafer Partisi olarak ilk seçimlere baktırmadan buna gerek bıraktırmayacağız ve Türk milletini haberdar ederek, bilgilendirerek yapılan bu saldırıyı, bu saldırıları yapanların heveslerini kursaklarında bırakacağız. AKP ile sırdaşlık yapan Özgür Özel’i, sırdaşlık yaparak AKP ile gizlice imam nikahı kıyan Özgür Özel’i Türk seçmenine şikayet edip CHP’yi bu yanlıştan alıkoyacağız. AKP’nin 22 yıllık iktidarını daha da uzatabilmesi için kaos ve kargaşayı derinleştirme çabasının önünü keseceğiz. Türkiye’nin ve Türk milletinin aleyhinde olan her saldırının karşısında Zafer Partisi büyüyerek, güçlenerek durmaya, mücadele etmeye devam edecektir. Gücümüzü aldığımız tek yer Türk seçmeninin varlığıdır.

Comments are closed.