Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İzmir gezisinde basın toplantısı düzenledi. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Özdağ, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Mansur Yavaş’ın adaylığını koşulsuz olarak desteklediklerini belirtti. Kılıçdaroğlu’nun aday olması durumunda aday çıkaracaklarını iletti. Özdağ, Türkiye ile Yunanistan arasında yaşanan Adaların işgali konusuna “sahte gerilim” dedi. Basın mensuplarının “ittifak” sorusuna görüşmelerinin sürdüğünü fakat ortada henüz bir anlaşma olmadığının yanıtını verdi. Ümit Özdağ, Ahmet Davutoğlu için “Türk tarihine karşı suçludur” ifadelerini kullandı. Ümit Özdağ, AKP’den ayrılan isimlerin İyi Parti’ye katılması hakkında ise “hiç şaşırtıcı değil” açıklamasında bulundu.

“Kılıçdaroğlu aday olursa kendi adayımızı çıkaracağız”

“Kılıçdaroğlu aday olursa, Zafer Partisi ve siyasal süreçte birlikte hareket edeceği partilerle aday çıkaracaktır. Mansur Yavaş aday olursa herhangi bir şart ileri sürmeden destekleyecektir.”

Bir o kadar önemli olan husus da  kimin seçmen olacağıdır. Kim seçmen olacak? Bildiğimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları seçmen olacak diye düşünebilirsiniz. Bir de bilmediğimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları var. Sayıları her gün daha fazla artıyor. 5 haziran 2022 tarihli seçmen listeleri üzerinden yapılan araştırmada 180 bini İstanbul’da olmak üzere 745 bin Suriye, Afganistan, Irak, İran, Libya, Mısır gibi ülkelerden yeni vatandaş ve yeni seçmen olduğunu görüyoruz.

Üstelik seçimler öncesindeki son listelerin de yayınlanmadığını biliyoruz. Bu, iktidarın seçmen ithali politikasıdır.

Vatandaşlık alanlar on sene boyunca oy kullanamasınlar.

Muhtar seçebilmek için dahi taşındığınız mahallede belirli bir süre oturmuş olmanız gerekiyor ama Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanını ve parlamentosunu seçebilmek için Türkiye’de bir gün oturmanıza gerek yok, Türkçe bilmenize gerek yok. Yeter ki Erdoğan’ı ve AKP’yi seçin. Türk milletini bir kere daha uyarmak istiyoruz.

Bu konu karşısında susan, saray rejimine karşı tavır almayan muhalefet partilerinin de büyük bir yanlış içerisinde olduğunu görüyoruz. Saray ne kadar suçluysa sarayın politikalarını meşrulaştıran muhalefeti de o kadar suçlu görüyoruz. Önerimiz; vatandaşlık alanlar on sene boyunca oy kullanamasınlar. Aksi taktirde Erdoğan 300 – 500 bin oyla kazanırsa ne Kılıçdaroğlu’nun ne Meral Akşener’in ne de kendisine muhalefet diyen diğer siyasi partilerin dert yanma bu nasıl oldu deme hakkı olmaz.

Sahte gerilim

Türkiye seçime giderken bir başka husus da Türkiye ile Yunanistan arasında yaşandığı iddia edilen sahte gerilimdir. Sahte gerilim diyoruz. Her iki tarafta da seçim öncesi kamuoyuna yönelik ‘bak biz ne kadar düşmanız” peşrevi yapılıyor. Hiçbir samimiyeti yok AKP’nin bu konuda. 2004 -2008 arasında Yunan orduları tarafından işgal edilen Türk adaları üzerindeki Yunan işgali hala devam ediyor. Erdoğan bir gece ansızın gelebilirim şarkıları söylese de ne geleceği var ne gideceği var. Adalardaki işgal sürmeye devam ediyor. Bunlar sadece iç kamuoyuna yönelik siyasi tüketim malzemesi olarak kullanılıyor.

Vatan topraklarının işgaline müsaade edenler yargılanacaklardır

Bir gün Türk adalarının hangi şartlarda Yunan ordusu tarafından işgaline izin verdiği ve bu sürecin nasıl gerçekleştirildiğine dair hukuki soruşturmalar açılacak. Mahkemelerde bu işgale direnmeyenler, vatan topraklarının işgaline müsaade edenler yargılanacaklardır. Bunun da kaçınılmaz bir sonuç olacağını şimdiden ifade edelim. Avrupa Birliği’nden tam üyelik alabilmek için biz bu işgale ses çıkarmadık cevabı onları kurtarmaya yetecek mi yetmeyecek mi hep birlikte göreceğiz.

Zafer Partisi kurulalı 14 ay gibi kısa bir süre olmasına rağmen partimiz Türk siyasetine çok hızlı bir şekilde damgasını vurdu. Hem iktidarı hem muhalefeti büyük ölçüde formatlamıştır. Şimdi görüyoruz ki bizim ekonomide önerdiğimiz Devlet Planlama Teşkilatı’nın tekrar kurulmasından neoliberal ekonominin terkedilmesine kadar birçok program önerisinin muhalefetin bilinen partileri tarafından da tekrar edilmeye başlandığı görülüyor. Bunu biz gülümseyerek izliyoruz. Çünkü Türk halkı nezdinde inandırıcı değiller.

Zafer Partisi, Türkiye’de olduğu gibi İzmir’de de bu süre içerisinde önemli bir mesafe kaydetti. Seçime kadar kaydettiği mesafeden çok daha fazlasını kaydedecek hamlelere hazırlanıyor. Genel merkez kadroları olarak İzmir’de daha çok bulunacağız.

Ümit Özdağ gündeme ilişkin açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Memleket Partisi ile ittifak sorusu:

Birçok ittifak seçeneği var. Biz de bu tür çalışmaların, görüşmelerin yapılmasını yararlı görüyoruz. Henüz oldu, bitti, yaptık diye bir şey de yok.

6’lı masada daha önce Başbakanlık yapmış Ahmet Davutoğlu dururken Mansur Yavaş’ı aday göstermeniz mantıklı mı? Ahmet Davutoğlu’nun aday olması durumunda destekler misiniz?

Ahmet beyin Türkiye’ye yapacağı en iyi hizmet emekliye ayrılıp köşesinde kitap yazmaktır. Türk tarihine karşı suçludur kendisi. Altını çizerek söylüyorum suçludur. Bugün ülkemizde bulunan milyonlarca sığınmacı ve kaçağın bu ülkeye girmesinin Erdoğan’la birlikte ilk iki sorumlusundan birisidir Ahmet Davutoğlu. Ahmet Davutoğlu, Türkiye’yi Avrupa’nın Ruanda’sı yapmıştır. Geri kabul anlaşması Ahmet Davutoğlu zamanında imzalanmıştır. Ahmet Davutoğlu, artık Türkiye’ye daha fazla zarar vemesin başka hiçbir şey istemeyiz. Üstelik partisinin ve kendisinin kamuoyunda hiç karşılığı yoktur. Şundan eminim; Mansur Yavaş, Gelecek Partisi Genel Merkezi’nde Ahmet Davutoğlu’ndan daha fazla oy alır.

Sedat Peker açıklamasından sonra nasıl tepkiler aldınız?

Halktan çok olumlu tepkiler aldık. Siyasette şaşkınlık yarattı. Biz, tanık koruma programı önereceğimizi duyurduk. Bunu da gerçekleştireceğiz. Bu ziyaretin başka amacı yok, bilgi belge vs. O bilgi ve belgeler tanık koruma programı çerçevesinde adalete teslim edilir ve adalet de gerekeni yapar.

AKP’den ayrılan isimlerin diğer partilere geçmesi sorusu. İYİ parti merkez alınarak AKP’deki hareketliliği nasıl değerlendiriyorsunuz?

İYİ Parti, kendi genel başkanının ağzından “melez parti” olarak nitelendirilmiştir. Şimdi, bu melez partide AKP’nin safralarının toplanması hiç şaşırtıcı değil. Doğal süreç işliyor. Tarım Bakanıyken biz Suriyelileri gitmek iste de yollamayacağız diyen, Türk tarımını kalkındırmamız için Suriyelilere ihtiyacımız var diyen Fakıbaba’nın İYİ Parti’ye gitmesi yerini bulduğunu gösteriyor.