Değerli Zafer Partililer,
19 Mayıs 2021’de Anıtkabir’de “Bilim, Birlik, Barış” diyerek başladığımız, Hoca Ahmet Yesevi ocağını ziyaret ve Hacı Bektaş Veli dergahını ziyaret ile gelişen yürüyüşümüz Büyük Taaruzun 99. Malazgirt Meydan muharebesinin 950. Yılında, 26 Ağustos 2021’de Zafer Partisi’nin kuruluşu ile neticelendi.
Partimizin kuruluşundan 21 ay sonra 14 Mayıs 2023’te genel seçimlere gireceğiz.
19 Mayıs 2021’de başlayan mücadelede bugün yanımızda olsun olmasın destek olan, yer alan, mücadele eden herkese emekleri için içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Çünkü, Zafer Partisi’nin verdiği mücadele, çok zor bir mücadele olmuştur ve olmaktadır.
Zafer Partisi, yıkılmak istenen milli, üniter, laik Türkiye Cumhuriyeti’nin son politik savunma hattıdır.
Zafer Partisi, Büyük Kürdistan’ı kurmak için Türkiye’de 13 milyon sığınmacı ve kaçak üzerinden çıkarılmak istenen iç savaş projesinin karşısındaki ilk ve tek savunma mevzidir.
Zafer Partisi, HDP-HÜDA-PAR ve cemaatler arasına sıkıştırılarak yok edilmek istenen Türkiye Cumhuriyeti’nin son savunma hattıdır.
Zafer Partisi Atatürk çizgisinde Türk milliyetçiliğinin, Atatürkçülüğün, Türk milliyetçiliğinin yegane temsilcisidir. Atatürk’ün 6 Ok’u Zafer Partisi’nde temsil edilmektedir. Türkeş’in 9 Işık’ı Zafer Partisi’nde temsil edilmektedir.
Siz, Zafer Partililer, işte Türk Milletine karşı yapılan büyük bir saldırının karşısındaki Türk Milleti adına direnen, mücadele eden partinin mensupları, milletvekili adaylarısınız.
Listede sıralama dikey ancak sahada mücadeleyi cephede dizilen askerler gibi omuz omuza veriyorsunuz ve vereceksiniz. Listenin 1. Sırası ile sonucu sırası arasında Türk Milleti’ne ve Türk vatanına hizmet açısından hiç bir fark yok.
Değerli Zafer Partililer,
Sizler, Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı emperyalizme teslim olurken Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyeti etnik merkezli bir federasyona dönüştürmek için yapılan saldırıya cesursa, fedakarca direnen partinin Zafer Partisi’nin mensuplarısınız.
Sizler, Batı’nın Atatürk Cumhuriyetini dağıtmak için yapmış olduğu emperyalist saldırıya karşı direnen tek partinin mensuplarısınız.
Değerli Zafer Partili kardeşlerim,
Mücadele arkadaşlarım,
Zafer Partisi’nin hem emperyalizme hem emperyalist projelerin yerli ortaklarına direnişi kolay olmuyor.
Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerini savunmak bedel ödemeyi gerektiriyor.
Sermayenin ambargosunu yaşıyoruz.
Televizyonların ambargolarını yaşıyoruz. Bizi olabildiğince yok sayıyorlar. Zafer Partilileri davet etmiyorlar. Çalışmalarımızı haberleştirmiyorlar. TBMM’de yaptığım ve her birisi büyük haber niteliği taşıyan açıklamalarımı haber yapmıyorlar.
Anket şirketlerinin manipulasyon ve ambargosunu yaşıyoruz. Zafer Partisi’ni sormuyorlar. Sonra sahte sonuç yayınlıyorlar.
Saray’ın ve İçişleri Bakanlığı’nın PO’larını yaşıyoruz. Suikast girişimlerini yaşıyoruz. Bunları TBMM’de dile getirdiğimiz zaman basında sansür ile karşılaşıyoruz.
Değerli Zafer Partililer,
Hatay’a sokulmadık. Direndik, girdik. Kilis’te Öncüpınar sınır kapısına sokulmadık. Direndik, girdik. Hatay’da sınıra sokulmadık, direndik girdik. Devletin elemanları partimize saldırılarda, tuzaklarda kullanıldı.
Bütün bunlar olurken, basın sustu, görmemezlikten geldi. Muhalefet partileri sustu, görmemezlikten geldi. Bölücülerin ayağı kaysa sokağa dökülen sözde demokrat kamuoyu sustu, görmemezlikten geldi.
Süleyman Soylu küfredince İçişleri Bakanlığına yürüdüm. Beklemedikleri bu tepki karşısında şaşırdılar. Muhalefeti tehdit etmeye ve muhalefetin sinmesine alışmış olan bu tayfa bu sefer paniğe kapıldı ve korktu.
Değerli Zafer Partililer,
Zafer Partisi’ne karşı büyük bir ambargo, dışlama ve çevreleme uyguluyorlar;
Ne mutlu Türk’üm diyene demekte ısrar ettiğimiz için,
Erdoğan’ın sığınmacılarını gerekirse zorla göndereceğimiz için,
2 adaydan birisine tıpış tıpış oy vermeyi reddettiğimiz için,
Hiç bir güç bizi Hizbullah ve PKK ile işbirliğine zorlayamadığı için,
Atatürk’ten vazgeçmediğimiz taviz vermediğimiz için,
Bizi yok saymak, bizi susturmak istiyorlar.
Susturamayacaklar-Yok edemeyecekler.
Çünkü engelleyemedikleri bir dip dalga geliyor. “Ne mutlu Türk’ün diyene” diye haykıranların oluşturduğu tsunami geliyor.
Değerli Zafer Partililer,
Bu engeller, saldırılar, parti yöneticilerimizi hedef alan ahlaksız saldırılara rağmen her geçen gün daha fazla ilerledik. Bu ilerleme Zafer Partisi kadrolarının fedakarlıkları ile özverili çalışmaları ile gerçekleşti.
Tabii bu arada bazı arkadaşlarımız yanıldı. Geride kaldı. Bizden ayrıldı. Onların da önümüzdeki 45 gün içinde bizler ile yan yana, omuz omuza çalışacaklarına inanıyorum.
Değerli Zafer Partililer,
Sizlerin vermiş olduğu bu şanlı mücadele sayesinde Zafer Partisi seçimlere girmeden galip gelmiştir. ABD, AB, AKP Türk halkının sığınmacılardan şikayet etmesini engellemiş, muhalefeti sığınmacılar konusunu siyasete taşımamak konusunda ikna etmişti. 13 milyon sığınmacı ve kaçak konusunda bir suskunluk sarmalı oluşturulmuştu.
Zafer Partisi bu suskunluk sarmalını kırmıştır.
Türk halkının en önemli ve büyük talebi olan “Sığınmacılar vatanlarına dönsün” isteğini siyasete taşımıştır. Zafer Partisi’nin ırkçı, yabancı düşmanı gibi saldırılara aldırmaksızın yapmış olduğu muhalefet Ak Parti dahil bütün siyasi partileri sığınmacılar meselesinde konuşmaya zorlamıştır. Bütün siyasi partileri sahte de olsa “Biz de gönüllü göndereceğiz” noktasına getirmiştir. Zafer Partisi daha seçime girmeden Türk tarihi ve Türk Milletine karşı büyük bir görev yerine getirmiştir. Türk tarihi, Zafer Partisi’ni ve sizleri daha şimdiden kayda geçmiştir.
Değerli Zafer Partililer,
Zafer Partisi’nin daha seçimler olmadan kazandığı başarı içerde ve dışarıda görünmektedir. 26 Mart 2023’te dünyaca tanınmış Foreign Policy dergisinde şöyle yazıyor:
“Nativist (Yerel halkın çıkarlarını savunan), kışkırtıcı politikacı Ümit Özdağ, yalnızca Suriyelileri sınır dışı etmeye dayalı bir partiyi 2021’de kurarak sığınmacılar konusundaki ulusal tartışmayı büyük ölçüde yönlendirdi.”
Bu sizlerin mücadelesinin sonucudur. Ancak mücadelemiz 14 Mayıs’ta yeni bir aşamaya ulaşacaktır. 14 Mayıs’a kadar hayatımızda hiç çalışmadığımız kadar çalışacağız.
“Parti kuramaz” dediler, kurduk mu? KURDUK.
“Parti örgütleyemezler” dediler, örgütledik mi? ÖRGÜTLEDİK
“Kongre yapamazlar” dediler, yaptık mı? YAPTIK.
“Seçime giremez” dediler, giriyor muyuz? GİRİYORUZ.
“100 bin imzayı bulamaz” dediler, bulduk mu? BULDUK.
Şimdi, “Barajı geçemezler” diyorlar.
GEÇECEK MİYİZ?
TEKRAR SORUYORUM.
Atatürk çizgisinde Türk Milliyetçileri BARAJI GEÇECEKLER Mİ?
GEÇECEKLER!!!!
Bunun için varımızı yoğumuzu ortaya koyacak mıyız?
Önce şunu söyleyeyim, biz Zafer Partililer, “Ne mutlu Türk’üm diyene” diyebilen tek ittifakı, ATA İttifakı’nı kurduk. Adalet Partisi, Ülkem Partisi ve Türkiye İttifakı Partisi ile birlikte oluşturduğumuz ATA ittifakı diğerleri gibi otel salonlarından değil Anıtkabir’den yola çıktı.
Dr. Sinan Oğan’ı, Atatürk çizgisinde bir Türk milliyetçisini cumhurbaşkanı adayı olarak çıkardık.
Biz Zafer Partililer, Atatürk çizgisini, Türk milliyetçiliğini temsil eden tek partiyiz. Ne AKP’nin yandaşı, ne CHP’nin payandasıyız.
21. Yüzyılda Atatürk’ün partisi Zafer Partisi’dir. Türk milliyetçiliğinin partisi Zafer Partisi’dir.
Zafer Partisi’nde HDP ile, HÜDA-PAR ile yan yana gelinmez.
Zafer Partisi’nde HDP/PKK ile müzakere planları yapılmaz.
Zafer Partisi’nde Türk milliyetçiliğinin rahminde FETÖ yetiştirilemez.
Zafer Partisi, Türk Milletine kumpas kurmaz.
Zafer Partisi 5’li çetelerle alışverişe girmez.
Zafer Partisi’nde makam ve ihale için değil, vatan ve Türk Milleti için siyaset yapılır.
Zafer Partililer, sermaye çevrelerine, büyükelçiliklere borçlu değildir.
Zafer Partisi bir tek büyük Atatürk ve büyük Türk Milletine borçludur.
Ve Zafer Partisi’nin bütün il, ilçe başkanları ile bütün milletvekili adayları ile 14 Mayıs seçimlerinde Türk Milletine borçlarını ödemek, Atatürk’e şükranlarını göstermek için var güçleri ile çalışacaklar.
Şimdiye kadar karşılaştığımız engelleri nasıl yıktı isek barajlarınızı da öyle yıkacağız.
TV’ler, basın Saray rejiminin ve sarı muhalefetin olabilir. Sokaklar, caddeler, meydanlar, pazarlar bizim olacak. Bu süreçte lütfen her an sokakta olun. Kahvelerde olun. Esnaf ziyaret edin. Pazar dolaşın. Halka dokunun. Destekleyenlere müşahit olmalarını önerin. İsim ve telefonlarını alın. Türkiye’nin her santimetre karesinde 1 oy için mücadele edin.
Değerli Zafer Partililer,
Şimdi ellerinde bize karşı kalan malzeme ne?
“Zafer Partisi, ATA İttifakı oyları bölüyor” diyorlar. Türk Milleti oyunu size mi zimmetledi?
Seçmenlerin her seçimde yeniden karar verme hakkı olduğunu nasıl unutuyorsunuz?
Evet, Zafer Partisi Türk halkını aldatanların, ne mutlu Türk’üm diyemeyenlerin, HDP ile HÜDA-PAR ile işbirliği yapanların 13 milyon sığınmacıyı yollamayacak olanların, Atatürk’e ihanet edenlerin oylarını böleceğiz.
Size Türk milliyetçilerine ihanet etmenin, Atatürkçüleri hafife almanın, Türk Milletini yok saymanın bedelini ödeteceğiz.
Bize, medya ambargoları ile, psikolojik operasyonlar ile anket şirketleri manipülasyonları ile saldıranlar şimdi de Zafer Partisi barajı aşamaz diyorlar.
Makam için, ihale için siyaset yapanlar aşamaz. Ancak, vatan için mücadele eden Zafer Partisi kadroları sokak sokak, mahalle mahalle gezerek, her oy için adeta savaşacak.
Bir an ümitsizliğe düşmeden, vatanın her bir karış toprağı için savaşan askerler gibi her türlü imkansızlık, saldırı ve zorluğu aşarak Türk Milletinin zaferi için mücadele etmenizi istiyorum.
Evet biz, fakir bir partiyiz. Genel Merkez’de soğukta otururuz. İlçe binamıza tabela yerine bez afiş asarız.
Evet, düşmanlarımız çok ve güçlü. Ancak bugüne para ile, TV destekleri ile değil Atatürk çizgisinde Türk milliyetçiliğinden taviz vermeden geldik. Bundan sonra da taviz vermeden devam edeceğiz.
Değerli Zafer Partililer,
Kamuoyu Zafer Partisi’ni 13 milyon sığınmacı ve kaçağı geri yollayacak parti olarak tanıyor. Aslında kimsenin 13 milyon sığınmacı ve kaçağı yollayacak parti olduğumuzdan şüphesi yok. Onun için Zafer Partisi’ni karalamak amacı ile “Sadece sığınmacıları yollayacaklar, başka bir programları yok” diyorlar.
Öncelikle şunu ifade edeyim, 13 milyon Erdoğan’ın sığınmacısını vatanlarına geri yollamayı Anadolu Kalesi Projesi, tarihin en büyük geri dönüş projesidir. Bu projenin gerçekleşmesi ile, Türkiye ekonomik, sosyal, kültürel, politik ve jeopolitik en büyük yükünden kurtulmuş olacaktır.
13 milyon Erdoğan’ın sığınmacısının Türkiye’de kalmasını kabullenen gayri-milli, zayıf siyasi partiler Zafer Partisi’nin bu büyük projesini anlayabilecek kapasiteye sahip değildirler. Zafer Partisi’ne verilen her oy Türk Milletinin Erdoğan’ın sığınmacıları gitsin iradesini gösterecektir.
Zafer Partililer,
Zafer Partisi, sadece 13 milyon Erdoğan’ın sığınmacısını yollayacak parti değildir. Zafer Partisi, milli üniter ve laik Türkiye Cumhuriyeti’nin güvencesidir.
Zafer Partisi, HDP’nin özerklik, federasyon, APO’ya özgürlük, 1921 Anayasası şeklindeki talepleri karşısındaki tek sarsılmaz kaledir.
Zafer Partisi, FETÖ’nün sızma çalışmaları karşısında Atatürk Türkiye’sinin son savunma hattıdır. Zafer Partisi, tarikat ve cemaatleri, devletten çıkararak devleti Türk Milletine verecek tek partidir.
Zafer Partisi, Atatürk ilkelerinin tek tavizsiz ve yılmaz savunucusu olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin güvencesidir.
Değerli Zafer Partililer,
Zafer Partisi, gençlerin partisidir. Türk gençliğinin partisidir. Bu durumu milletvekili adaylarımızın yaşları da göstermektedir. Zafer Partisi yönetim kadroları ve milletvekili kadrolarında gençlerin oranı hiç bir partide olmadığı kadar fazladır.
Türk gençliği Zafer Partisi’nin yanındadır. Ve Zafer Partisi kadroları da Türk gençliğinin hep yanında olduk. İzmir Torbalı’da Batuhan Parlak bir Suriyeli tarafından öldürüldüğünde ailesinin yanında Ümit Özdağ ve Zafer Partisi avukatları dışında kimse yoktu. Ankara’da Önder mahallesinde Emirhan Yalçın Suriyeliler tarafından öldürüldüğü zaman olay yerinde Ümit Özdağ ve Zafer Partisi dışında kimse yoktu. Gebze’de bir Ayşegül Aydın kafası taşla ezildiği zaman ve sonrasında ailesinin yanında Ümit Özdağ ve Zafer Partisi’nin dışında kimse yoktu.
Özetle, biz laf ile gençlerin yanında olmadık. Biz politikalarımız ve eylemlerimiz ile gençlerin yanında olduk.
Değerli Zafer Partililer,
Zafer Partisi nasıl gençlerin partisi ise Zafer Partisi kadınların partisidir.
Zafer Partisi, Türk kadınlarının yaşam tarzının güvencesidir. İzmir’de Afgan tarafından hiç nedensiz saldırıya uğrayan genç kızımızın yanında da biz vardık, İstanbul’da İstiklal Caddesi’nde saldırıya uğrayan genç kadının yanında da Zafer Partisi vardı. Üniversiteli kızlarımız metrodan çıktıktan sonra yurtlarına yürürken kendilerini tehdit edilmiş hissettiklerinde Zafer Partisi Genel Merkezi’ni aradılar.
Zafer Partisi sayıları şimdi 13 milyon olan ve hızla artan Erdoğan’ın sığınmacılarını vatanlarına yollayarak Türkiye’nin Ortadoğululaşmasını engelleyecek, Türk kadınlarını bugüne kadar saldırılara karşı nasıl savunmalı ise bundan sonra da Türk kadınlarına, Suriye’den Afganistan’dan, Pakistan’dan gelenlerin yaşam tarzı dayatmasına izin vermeyecektir.
Değerli Zafer Partililer,
10 Nisan 2023’ten itibaren bütün gücünüz ile sahada olacaksınız. Size birçok soru gelecek. Bu soruları keyfinize göre cevaplamayacaksınız. Propaganda savaşında “Tek irade-tek ses” olacağız. Türkiye’nin her yerinde aynı şeyi birlikte söyleyeceğiz.
Propaganda savaşında ikinci ilkemiz, propaganda saldırısı ile rakip ittifaklara irademizi dayatmak, onları savunmaya zorlamak ve hareket üstünlüğünü ele geçirmek olacak.
Bütün milletvekili adaylarımız ve teşkilatlarımız şu hususu tekrar tekrar vurgulamalıdır;
“Zafer Partisi Atatürk ilkelerinin güvencesi, Türkiye’nin sigortasıdır. Zafer Partisiz bir TBMM sigortasız elektrik bağlanmış bir ev gibidir. TBMM’deki diğer partiler HDP ve HÜDA-PAR tarafından esir alınırlar.”
Bütün milletvekili adaylarımız ve teşkilatlarımızın ısrarla üzerinde duracağı ikinci husus; Zafer Partisi ve ATA ittifakının üstünlüklerini ortaya koymak olacaktır.
1) ATA ittifakı ve Zafer Partisi “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” diyebilen tek ittifaktır. Bu husus bütün propaganda sürecinde sürekli vurgulanmalıdır.
2) ATA ittifakı, HÜDA-PAR ve HDP ile iki bölücü örgüt ile açık/kapalı ilişki içinde olmayan tek ittifaktır.
3) ATA İttifakı ve Zafer Partisi, “13 Milyon sığınmacı ve kaçağı 1 sene içinde gerekirse zorla vatanlarına yollayabilecek tek ittifak/partidir”
4) ATA İttifakı ve Zafer Partisi Tarikat ve cemaatleri devletten çıkaracak tek partidir.
5) ATA İttifakı ve Zafer Partisi Türk kadınlarının hayat tarzını güvence altına alacak tek partidir.
6) Zafer Partisi Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığını sona erdirecek tek partidir. Çünkü Zafer Partisi Cumhur ittifakından oy alan tek muhalefet partisidir.
Propaganda savaşında üçüncü ilkemiz “kısmî zafer” ilkesidir. Cumhur ittifakı ve Millet ittifakının iradesini kırmak için, bütüncül bir zaferden önce belirli alanlarda rakibi yenmek gereklidir.
AK Parti Türkiye’yi 13 milyon sığınmacı ve kaçağın istilasına açan, ekonomik krize neden olarak Türk halkını fakirliğe boğan partidir.
MHP, Sinan Ateş cinayetinin manevi sorumlusudur. HÜDA-PAR ile ittifak Türkeş’e ve Türk Milliyetçiliğine açık ihanettir.
CHP’ye yönelik olarak “Atatürk’ten vazgeçerek, Davutoğlu/Babacan’a teslim olan” açıklaması üzerinde durulacaktır.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Zafer Partisi’nden Türk Milliyetçilerini uzaklaştırmıştır. HDP ile müzakerelere başlayacağını ifade etmiştir.
Propaganda savaşında dördüncü ilke “baskın” ilkesidir. ATA ittifakı ve Zafer Partisi 45 günlük seçim sürecinde Cumhur ve Millet ittifaklarına ani ve beklenmedik propaganda darbeleri indireceğiz.
Değerli Zafer Partililer,
Sahada size bazı sorular sorulacak. Bunlardan birisi “Zafer Partisi neden Kars ve Iğdır’da milletvekili adayı göstermedi?” sorusu olacak. Evet, Kars ve Iğdır’da milletvekili adayı göstermedik. Bu illerimizde HDP’nin tekrar kazanmasını engelleyici bir politika uygulayacağız. Millet İttifakı veya Cumhur İttifakı’nın çıkaracağı adaylara bakacağız. Bu adaylar içinde vatansever adayı hangi ittifak çıkarmış ise o ittifakı destekleyeceğiz. Bunu da önceden açıklayacağız.
Sorulacak ikinci soru ise 2. turda kimi destekleyeceksiniz sorusu olacaktır. Bu soruya şu soru ile cevap verin;
“Oy verdiğiniz parti sizin 2. turda iradenizi bağlar ve size istemediğiniz bir adaya oy attırabilir mi?”
Cevap “Hayır” olacaktır. Bunun üzerine şu cevabı verin;
“Zafer Partisi seçmeni, okuyan, sorgulayan bir seçmen. Oy verirken isimlere değil, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin savunulması için oy veriler.
Biz eğer, olur da büyük bir talihsizlik olur ve bizim adayımız Dr. Sinan Oğan 2. tura kalmaz ise seçmenimiz adına önce şu soruyu soracağız: “HÜDA-PAR ve HDP ile ittifak için onlara hangi sözleri verdiniz?” Çünkü her iki ittifakta kazanma paniği içerinde Türkiye’yi bölmek için uğraşan HDP ve HÜDA-PAR’a taviz veriyorlar. Zafer Partisi Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyeti bölmek isteyenlere taviz vermez.
Bu sorunun cevabını aldıktan sonra Zafer Partisi olarak ortaya ATA İttifakının mutabakat belgesini ortaya koyacağız. Biz bu mutabakatın dışına çıkamayız diyeceğiz. Ve şu şartları 2. Turda desteklemek için ileri süreceğiz:
1- Anayasa’nın ilk 4 maddesi değişmeyecek. 1924’te kurulan milli-üniter-laik devletten vazgeçilmeyecek
2- FETÖ ile mücadele tavizsiz yapılacak
3- PKK ile mücadele tavizsiz yapılacak
4- Tarikat ve cemaatlerin bürokrasideki hakimiyetlerine son verilecek
5- Sığınmacıların 1 sene içerisinde vatanlarına dönmesi sağlanacak
6- İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ATA İttifakına ve Zafer Partisi’ne verilecek
Şimdi buyrun konuşalım.
Değerli Zafer Partililer,
Mayıs 2023 seçimlerinde Türk halkının önüne Türkiye’ye gerçekten çağ atlatacak büyük projeler ile çıkıyoruz. Zafer Partisi’nin projelerini çalıp kullananlar, bir yandan da “Zafer Partisi sığınmacıları yollamak dışında ne yapacak?” diyorlar ya, 14 Mayıs’a kadar ve 14 Mayıs’tan sonrasında ne yapacağımızı göstereceğiz.
Değerli Zafer Partililer,
Zafer Partisi AKP tarafından Erdoğan’ın özel şirketine dönüştürülen, tarikatlar ve cemaatlere peşkeş çekilen Türk devletini Türk Milletine, sahibine geri verecek. Devleti, askerî vesayeti kaldıracağız diyerek, şeyhlerin vesayetine sokan anlayışı tasfiye edeceğiz. Sistemin hızlı karar alma mekanizmasını AKP’nin 20 yıllık tahribatını kaldırmak için kullanacağız. Ancak TBMM’nin kirli referandum ile gaspedilen hakları iade edeceğiz. Müsteşarlıkları kurup, bakanlıkları hızla kurumsal kimliklere kavuşturacağız.
Değerli Zafer Partililer,
Zafer Partisi, ekonomide sürdürülemez plansız sözde kalkınmadan, Sürdürülebilir Planlı Kalkınmaya geçecek. Devlet Planlama Teşkilatını kurup, 12 yıllık kalkınma planları hazırlayacağız. AVM, beton, rant ekonomisinden, katma değeri yüksek üretim ekonomisine geçeceğiz. AVM’ler, rezidanslar yerine teknokentler, fabrikalar, özel sanayi bölgeleri inşa edeceğiz.
İsrafı durdurup, kamunun kaynaklarını yatırıma aktaracağız.
Türkiye Varlık Fonunu kapatacağız.
Merkez Bankası’na itibarını geri vereceğiz.
Tasarruf politikaları çerçevesinde TİKA’nın insanî yardım adı altında yılda 8 milyar dolar başka ülkelere aktarımının durdurulması ile Türk halkının sömürülmesini engelleyeceğiz.
2002 sonundan itibaren 80 milyar dolara yakın para insanı yardım çerçevesinde Türkiye tarafından harcandı. Bu paranın nasıl harcandığının hesabını soracağız.
Değerli Zafer Partililer,
AB ile gerçekleşmeyen tam üyeliği durdurup, serbest ticaret bölgesi modeli üzerinden yeni bir ilişki başlatarak ekonomiye büyük bir ivme kazandıracağız. Türkiye’nin daha fazla ucuz ve boş vaatler ile tam üyelik süreci yalanı ile oyalanmasına izin vermeyeceğiz.
Zafer Partililer,
Sürdürülebilir Planlı Kalkınma çerçevesinde İstanbul ve Marmara’da toplanmış sanayimizi 4 Bölge 4 Deniz Projesi ile tüm Türkiye sathına yayacağız. Adeta 4 yeni Marmara Bölgesi, 4 deniz ve ticaret koridoru kuracağız. Tüm ağır sanayi, Zonguldak limanı olmak üzere Bursa-Ankara hattına konumlandırılacak. Lojistik sistemini yeniden yapılandıracağız. Limanları demiryollarına ekleyeceğiz.
2. Sanayi ve ticaret koridoru Trabzon limanı olmak üzere Erzincan-Van hattında olacak. Bu bölge Türkiye’nin orta ölçekli sanayi, hayvancılık ve hayvancılığa dayalı sanayinin merkezi olacaktır. Erzurum havaalanı Hub havaalanı olacak ve bu bölgenin uluslararası ticaret taşımacılığının merkezini oluşturacaktır. Bu bölge Türkiye’nin Rusya, Ukrayna, Orta Asya ve İran’a açılan kapısı olacaktır.
3. Sanayi ve ticaret koridoru ise Konya’dan başlayıp Karaman, Kayseri, Mersin, Hatay, Adana, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Kilis, Gaziantep’i içine alan Mersin ve İskenderun limanlarından dünyaya bağlanan bölge olacak. Bu bölge orta ölçekli sanayi, teknoparkları ve organize sanayi bölgeleri ile ileri teknoloji ve Türk tarımının merkezi olacak. Harran ve Çukurova bölgede dünyanın en seçkin Ziraat Fakültelerini oluşması ile üretim patlaması yapacak. Bu bölgede Çin ile serbest ticaret bölgesi tahsis edeceğiz. Türkiye’nin Afrika ve Avrupa’ya ihracatın ana ekseni İstanbul’dan Mersin ve İskenderun limanlarına kayacak.
Ve 4. sanayi ve ticaret koridorumuzu ise İzmir-Afyon-Balıkesir-Denizli dörtgeni oluşturacak. Bu koridor orta ölçekli sanayi, ileri sanayi ve madenciliğin merkezini oluşturacak.
Türkiye’deki sanayi bütün Anadolu’ya yayılırken, İstanbul bir ağır ve orta ölçekli sanayi kenti olmaktan çıkacak ve İstanbul 3.0 projesi ile bir yüksek teknoloji kenti olacaktır. İstanbul’da teknokentleri destekleyeceğiz. İstanbul’da teknokentler için uygun altyapılar oluşturacağız. İstanbul’un kuzey bölgesinde dünyanın en ileri teknoloji firmaları için serbest bölgeler oluşturacağız. Bunlara başlarken diğer yandan 90 bin yıkılması beklenen binayı hızla boşaltacağız. Evleri yıkılacak olanların kiralarını devlet ödeyecek, Anadolu’ya dönmek isteyenlere ekonomik destek olacak. Sığınmacıların ve kaçakların ülkesine dönmeleri ile 1 sene içinde İstanbul 4 milyon azalarak rahatlayacak.
Değerli Zafer Partililer,
Sürdürülebilir Planlı Kalkınma, 4 Bölge 4 Deniz Projesi ile Anadolu’ya yeni sanayi ve ticaret koridorlarına açma ve İstanbul 3.0 ile İstanbul’ı depreme hazırlarken bir yüksek teknoloji kenti haline getirme projelerimizi “Yenilenebilir Enerji” yani güneş ve rüzgar enerjisinde yapılacak büyük atılım izleyecek. Türkiye’nin enerji faturasını güneş ve rüzgar enerjisi kaynaklarını sonuna kadar kullanarak mümkün olan en alt seviyeye indireceğiz ve enerji ihtiyacında dış bağımlılığı en alt seviyeye indirirken, tarımda ve hayvancılıkta kendi kendie yeterli ülke olma hedefini gerçekleştirmek için büyük tarımsal üretim süreci içine girecektir. Türk halkını karşı karşıya olduğu kıtlık tehlikesinden kurtarmakla kalmayıp, çevre coğrafyaları da besleyecek duruma geleceğiz.
Tarım Bakanlığı’nı alçak iç ve dış sömürü lobilerinin tahakkümünden kurtaracağız.
Türk köylüsünü ihya edeceğiz. “Köylü mutlu olursa, ülke mutlu olur” ilkesi ile hareket edeceğiz.
Değerli Zafer Partililer,
Şimdiye değin anlattığım bütün projelerimizi yapabilmemizin ön şartı Anadolu Kalesi Projesini gerçekleştirmektir. 13 milyon Erdoğan’ın sığınmacısı vatanlarına dönmeden Türkiye hiçbir sorununu çözemez, hiçbir reform yapamaz. 13 milyon Erdoğan’ın sığınmacısını vatanlarına yollarken sınırlarımızı geçilmez hale getirecek bir mayın, balon, İHA, sensör entegre istihbarat sistemi kuracağız.
Değerli Zafer Partililer,
Sığınmacıları vatanlarına yollarken uyuşturucuya karşı Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı operasyonlarını “Tertemiz Türkiye” adı ile başlatacağız. Uyuşturucu ile mücadeleyi yurtdışından başlatacağız. Uyuşturucu ile mücadele için yeni bir kurumsal yapı oluştururken, baronları etkili şekilde hedef alacağız. Uyuşturucunun pençesine düşmüş çocuklarımızı kapsamlı rehabilitasyon programları ile ailelerine geri vereceğiz.
Değerli Zafer Partililer,
Dünya hızla bir küresel çatışmaya doğru ilerliyor. Bu savaşın tarafları, Çin-Rusya karşısında ABD-AB var. Bütün dünya büyük bir silahlanma yarışı içerisinde. 3. Dünya Savaşı’nın habercisi Rusya-Ukrayna savaşı başlayalı 1 yılı aştı. Böyle bir ortamda TSK 21 yıldır süren AKP iktidarı döneminde cemaat ve tarikatların ağır saldırı altında adeta savaşa girmiş gibi yıprandı. Ak Parti-FETÖ-ABD ortaklığı ile gerçekleştirilen Ergenekon-Balyoz-Casusluk operasyonları ile Deniz Kuvvetleri ve Hava Kuvvetlerimiz ağır şekilde tahrip edildi. Hava Kuvvetlerimizde kurmay sınıfı darmadağın oldu. 16 Temmuz darbesinden sonra emir-komuta birliği parçalandı. Hulusi Akar adeta özel ordusunu kurarken, Menzil başta olmak üzere tarikatlar TSK ve Jandarma’da etkin hale geldiler.
Zafer Partisi, Dünya yeni bir savaşa yaklaşırken, TSK Çelik Miğfer adını verdiğimiz büyük bir askeri reform programı ile yeniden yapılandırılacaktır.
Askeri eğitim ortaokuldan başlayacaktır. Askeri ortaokullar açılacak, TSK’ya sızma imkansız hale getirilecektir. Kuleli Askeri Lisesi, Deniz Lisesi, Hava Lisesi açılacaktır. Harp okulları ve Harp Akademisi tarihi statüsüne tekrar kavuşacaktır.
Askeri yargı tekrar kurulacaktır. Askeri Yargıtay içinde bir daire olacaktır. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Danıştay içinde kurulacaktır. Kuvvet Komutanları Genelkurmay Başkanına bağlı olacaktır. Türk ordusunun ayırıcı vasfı olan yüksek disiplini tekrar yürürlüğe koyacağız. Astsubayların ve uzmanların kadro sorunları olmak üzere bütün temel sorunlarını çözerek TSK’nin moral gücünü artıracağız.
Zafer Partisi iktidarında TSK hızla milli yüksek irtifa hava savunma sistemini devreye sokacak.
Son 20 yılda ihmal edilen Türk Hava Kuvvetleri’nin yeni uçaklar ile arayı kapatması için yeni bir program başlatacağız.
İHA ve SİHA programlarını güçlendirerek devam ettireceğiz.
TSK’daki cemaat ve tarikat yapılandırılmasını kararlılıkla tasfiye edeceğiz.
TSK tekrar Atatürk’ün ve Türk Milletinin ordusu olacaktır.
Değerli Zafer Partililer,
Türk halkına şunları anlatacağız.
Zafer Partisi’ne verilen her oy 13 Milyon sığınmacının gitmesine verilen oydur.
Zafer Partisi’ne verilen her oy devlete liyakatin geri gelmesi, tarikat ve cemaatlerin devletten çıkarılmasına verilen oydur.
Zafer Partisi’ne verilen her oy uyuşturucu baronlarının cezalandırılması ve çocuklarımızın torbacıların elinden kurtulmasına verilen oydur.
Zafer Partisi’ne verilen her oy Atatürk Cumhuriyeti’nin PKK ve Hizbullah önünde çökmemesine FETÖ’ye yeniden teslim edilmemesine verilen oydur.
Değerli Zafer Partililer,
Değerli mücadele arkadaşlarım,
Her biriniz çok önemli bir görevle şehrinize döneceksiniz. Sizden isteğim her oyun Türk vatanının bir metre karesi olduğuna inanın. Her oy için savaşın.
14 Mayıs’a kadar gece uyurken dahi mücadele edin. İkna ettiğiniz her kişiyi müşahit olarak kaydedin. Çünkü sahadaki çabanızı sandıkta muhafaza edecek olan müşahitlerimizdir.
Ev ziyaretleri yapın, Pazar ziyaretleri yapın, sokak sokak, esnaf esnaf gezin. Bize kurulan engelleri aşın. Ambargoları delin. Zafer Büyük Türk Milleti’nin olsun. Ve 15 Mayıs sabahı Çankaya Köşkü ve TBMM’de bir araya gelelim.
Tanrı yardımcımız olsun.